4 Ocak 2010 Pazartesi

Bereketli 2009, Hatay'da kurban bayramı



Kurban Bayramı'nın ilk gününde yaptığım dalışta sabah seansı yine iyi geçmedi diyebilirim. Aldığım dört ufak balığa rağmen, beni asıl sinirlendiren gözlüğümün sürekli buhar yapması ve su alması oldu. Gördüğüm küçük kalamar ve mürekkep balıkları ile, etrafımda kızılderililer gibi dönen zargana sürüsü sabah seansının eğlencelikleri oldular. Yemek molası için sudan çıktığımda gözlüğümü iyice temizledim ve sorunu halletmeye çalıştım. Öğleden sonra tekrar daldığımda peşpeşe aldığım iki papağan ve düzelen gözlüğüm keyfimi yerine getirdi. Kıyılarda yaptığım hem mera incelemesi, hem de balık araması esnasında çok ilginç olaylarla karşılaştım. Barbunlar çeşitli davranışlar içinde bulunuyorlar mesela. Bazıları karagözlerin, çupraların peşine takılıp onlarla beraber kaçarken, bir kısmı taş altına yatmayı tercih ediyordu. Hatta orjinal rengini bırakıp kaya balığı kamuflajına bürünmüş bir barbun bile gördüm. Aynı şekilde bir çok sarpanın da kaya kamuflajı ile örtülü olduğunu sandım ilk başta. Daha sonra yakından bakınca bunların çarpan olduklarını anladım. En ilginç olaylardan biri ise taş altına yatan, ben kaya diplerini incelerken karşıma çıkan, zıpkını doğrultunca tekrar taş altına kaçan vatoz oldu. Balıklar adeta şizofren olmuş gibi davranıyorlar burada.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder