30 Haziran 2014 Pazartesi

Küçükler


Merhabalar. Sabah dalışları genelde tembellik vaktime denk geldiği için erken suya giremedim tekrar. Ama pazar öğleden sonra dalışımda üç saatin üzerinde suda kaldım ve epey yoruldum. Bir saate yakın her zaman ki kayalığımı aramakla vakit kaybettim. Sanki her dalışımda yer değiştiriyor bu kayalık. Orayı ararken gördüğüm ilk kiklayı benimle eve gelmeye razı etmek zor olmadı açıkçası. Uzunca bir süre kayalıklarımın üzerinde boş boş dolandım. Ne gelen vardı ne de giden. Ben de yolumu değiştirip eski meralara doğru yüzmeye başladım. Yolda bir deniz kabuğu içinde ahtapotun saklandığını gördüm. Ancak içinden çıkartamadım. Boyutunu da anlayamadığım için onu da yanıma alıp yüzmeye devam ettim. Elimde kabukla yüzerken bir kupes ve izmarit kalabalığına girdim. Tam altlarında yüzen çuprayı gördüğümde elimdeki kabuğu bıraktım ve çupraya bir atış yaptım. Ancak kafasından yaralanan hayvan belki de son gücüyle kendini yosunların içine saklayınca takip edemedim. Dönüp deniz kabuğunu almaya niyetlendim ve hemen yanındaki pisiyi gördüm. Zıpkınımı yeniden kurmuştum ama atış yapmadan dibe çöktüm ve şişi atış yapmadan pisiye saplamayı başardım. Daha ben dipte oturur durumdayken baş hizamdan gelen ustura balığını görünce şaşırdım açıkçası. Genellikle kum üzerinde gezinen bu hayvanı böyle müsait yakalamışken atış yapmamak olmazdı. Pisiyi şişin ucundan çıkardım ve boşta kalan sol elime zıpkını alıp güzel bir nişanlamayla ustura balığını da avladıklarım kervanına kattım. Ben onlarla uğraşırken ahtapot hala kabuğun içinde akıbetini bekliyor gibiydi. Onu kabuktan nasıl çıkartırım diye düşünürken kabuğu suyun üzerine çıkarmak geldi aklıma. Bir dakika sonra ahtapot kendini suya atmak için kabuktan çıktı. Oldukça küçük görünen ahtapotu takip bile etmedim ve kabuk taşıma yükünden de kurtulmuş oldum. Bir pisiyi daha atış yapmadan şişe geçirdiğimde neredeyse kıyıya yakın kayalıklara gelmiştim. Orada bir sivri burun karagöz beni karşıladı. Hemen ardından bir pisi daha avladım. İskeledeki insanları huylandırmamak için yine açıktan bir dolanma yaparak çıkış noktama doğru ilerledim. Tek başına dolanan bir izmaritin noktası güzel bir hedef oluşturuyordu ve ona nişan alarak bu küçük balığı da avlamış oldum. Tekrar kıyıydaki kayalıklara döndüğümde gördüğüm küçük bir mürekkep balığını ise çeşit olması amacıyla yakaladım. Epey bir balık olmuştu önceki dalışlarımla birlikte. Pazartesi akşamı evdeki bütün balıklar ve ahtapot hazırlandı ve güzel bir ziyafet yaptık. Babamların da gelişi ve yan komşularımızla birlikte dört aile balıkları tükettik. Avlanılışından sunuluşuna kadar her şey el emeğiyle olduğu için daha bir güzel oldu ziyafet. Herkese keyifli dalışlar.

28 Haziran 2014 Cumartesi

Dikili'de 2014 sezonu açılışı

Merhabalar. Cuma gecesi ailemi bırakmak için geldiğim Dikili'de cumartesi sabahı suya girmeden duramazdım. Sabah yedide suyun içindeydim ve doğruca özlediğim kayalık merama gittim. Yumuşak yapısından dolayı eskiden daha sıkı olan oyukların arası oldukça açılmıştı meramda. Ama canlılık ve görüş çok güzeldi. Şöyle bir taşların altına bakmak için sekiz metreye indiğimde etrafımda sinaritler, çipuralar, mırmırlar ve karagözler dolanmaya başlayınca gözlerim açıldı birden. Hemen satıha çıkıp biraz nefeslendim. Ardından agaşonlara başladım. Dip süremin oldukça kısaldığını ve bu yaz çok fazla egzersiz yapmam gerektiğini farkettim doğrusu. Süre kısa olunca etrafımda dolaşan güzellikleri menzile sokmak bir türlü nasip olmadı. Nihayetinde meraklı ve iri bir sivri burun karagöz zıpkının ucuna gelme cesaretini gösterdi ve akşam eve misafir olmayı kabul etti. Dikili sezonunu da güzel bir parçayla açmış oldum böylece. Orta suda dolaşan iri izmaritlere ve küçük kupeslere aldırış etmeden agaşonlara devam ettim. Bir seferinde önümdeki kalabalığın içinden yavru bir turna geçince iyice şok oldum. Dikili'de daha önce böyle turna gezdiğini görmemiştim. Ardından eski dostum kaplumbağa ile karşılaştık. Bu defa benden korkup kaçmadı. Ben de iyice sokulup şişin ucuyla kabuğunu dürttüm. "Niye rahatımı bozuyorsun?" der gibi ters ters bakarak uzaklaştı benden. Daha sonra iki tane mırmır vurmayı başardım. Ama bir tane mırmırı da yaralı bıraktım ne yazık ki. Çıkacağıma yakın gördüğüm ustura balığı kıpırdamadan durmaya devam edince hem zıpkını boşaltmak hem de deneme amaçlı dikey bir atış yaptım. Tam ensesinden vurduğum balığı nostalji yapmak için şişin ucunda bırakarak karaya çıktım. Ne de olsa acemilik günlerimde bunlardan çok vurmuştum. Bir kaç gün buralardayım. Sanırım tüm siteyi doyuracak kadar balık avlayabilirim gidene kadar. Herkese sağlıklı günler diliyorum.

22 Haziran 2014 Pazar

Yaş günü hediyesi

Merhabalar. Yolun yarısını devirdiğim gün üşenmedim ve sabah erkenden hazırlanıp denize gittim. Saat beşte girdiğim sudan iki saat sonra çıktığımda elimde bir sargoz ve bir karagöz, bolca da hayal kırıklığı vardı. Pek fazla balık göremediğim gibi, dalga ve suyun bulanıklığı yüzünden keyif alamadığımı da söyleyebilirim. Yine de herkese sağlıklı ve bereketli dalışlar diliyorum. Yaş günüm kutlu olsun. :)