7 Ağustos 2011 Pazar

Dikili'nin büyükleri





Merhabalar. İstanbul'dan Dalaman'a taşınma işini hallettikten sonra Dikili'ye geri döndüm. Perşembe ve cuma öğleden sonraları ile cumartesi sabahı dalma fırsatım oldu. Perşembe günü farklı ve uzak bir meraya gittim. Referansları oldukça iyi olan bu bölgede ilk agaşonuma gelen fakat vuramadığım bir çupra bereketli bir av olacak izlenimi verdi bana. Ancak iki saat boyunca dalgalı ve bulanık denizde çok fazla bir hareket olmadı. Sabah saatlerinde gelmenin daha uygun olacağını düşündüğüm meradan önce küçük sonra büyük birer kefalle birlikte, çıkışıma doğru irice bir kikla aldım. Uzaktan gördüğüm iki ispendek ve bir çupra ise sadece dalışa görsellik kattı biraz.

Cuma günü ise her zamanki giriş noktamdan sağa doğru açılarak dibi taramaya başladım. Bir dil balığı ve bir papağan (ustura) aldıktan sonra planladığım kıyı yere geldim. Ancak zıpkının ucunu göremediğim kadar bulanık olduğu için su açılarak geri dönmeye başladım. Önceki yıl karşılaştığım kaplumbağayı tekrar görünce fotoğraf makinamın yanımda olmayışına hayıflandım biraz. Bir kaç tane de vatoz gördükten sonra, benimle eve gelmek için yarışan yazılı hanilerden gördüğüm en irisini alarak dönüşüme devam ettim. Çıkışımdan önce otlukların arasında gördüğüm porsiyon sinarit hem iştahımı hem heyecanımı kabarttı. Sonradan sağ gözünün kör olduğunu farkettiğim sinarite tesadüfen sağ tarafından yaklaştığım için, o beni fark edip kaçmadı. Çok rahat bir atışla ilk sinaritimi vurmuş oldum. Akşam kızım için güzel bir ziyafet oldu bu lezzetli balık. Umarım daha büyüklerine de denk gelirim ileride.

Cumartesi ise yedide attım kendimi denize. Cuma günü çok bulanık olan yere tekrar gittim. Bu defa görüş çok iyiydi ama bende bir beceriksizlik vardı. Uzun dip süreleriyle yanıma kadar çektiğim kefal ve mırmırları ıskalarken kendimi boş kaleye gol kaçırmış gibi hissediyordum. Kıyı boyunca uzanana kayalığı tarayarak geri dönerken bir kayanın altına yatmış olan ahtapotu elimle yakaladım.Zıpkına balık takılmadan geri döneceğimi düşünürken kayalıkların arasında gördüğüm kuyruk heyecanımı arttırdı. Saklanarak yanaştığım kayalığın içinde porsiyon bir eşkina bana arkası dönük olarak duruyordu. Biraz yan vermesini bekledikten sonra ıskalamamak için tam ortasına bir atış yaptım ve eşkina şişteydi. Aynı kayalıkta iki tane daha eşkina olduğunu farkettim ancak onları bayramdan sonra yapacağım dalışlar için bırakmayı uygun gördüm. Kızım iri balığı ve ahtapotu görünce çok sevindi. Akşam olduğunda ise kayınpederimin de avladığı birikmiş balıkları kızartarak üç aile güzel bir ziyafet çektik. Herkese bereketli ve kazasız avlar diliyorum.