6 Kasım 2023 Pazartesi

Yaz sonu

 




Merhabalar, yazı ve sezonu yine Milas'ta yaptığım bir dalışla bitirdim. Bir hafta kadar oralardaydım ama, ilk dalışımdan sonra hastalandığım için kalan günler sadece yatakta yatarak geçti ne yazık ki. Neyse ki keyifli bir dalış ve av günüyle sezonu kapatma şansına eriştim. Uzunca bir süre suda kaldım ancak başlarda pek bir hareket göremedim. Sağdan soldan fışkıran sokarlardan birini, acaba sokar mı yoksa sarpa mı ikilemiyle vurdum ve ardından dönüp bakmadım onlara bir daha. Uzunca bir agaşonun ardından gelen küçük sargozu geri çevirmek istemediğim için onu da aldım yanıma. Kayalıklardan umduğumu bulamayınca kumluk bölgeye geçtim. Bulduğum bir kayanın arkasında beklerken hızla gelip geçen mırmırı büyük zannederek atışımı yaptım ama vurduğum balığın boyunu gördükten sonra pişman oldum attığıma. Daha dikkatli olmam gerek sanırım. Uzakta yemlenen bir kefale ise adeta rast gele, hatta satıhtan yaptığım atış denk gelince onu da dizgime almış oldum. Kıyıdan oltayla avlanan çok fazla insan vardı, o yüzden sol taraftaki kayalıklara pek yanaşamadım. Bulduğum 5-10 metrelik bir boşlukta kayaların arasından agaşon yapmaya devam ettim bir süre. Derken 2023'ün son balığı sağ taraftan kendini gösterdi. Hemen kayanın ardına saklanıp levreği son gördüğüm noktaya kilitlendim. Ancak sürpriz bir şekilde sağ önümden değil de, sol arkamdan geldi önüme doğru. Seri bir hareketle zıpıkını çevirdim ve balığı vurmayı başardım. Böylece, o an için bilmesem de 2023 sezonumu kapatmış oldum. Herkese mutlu ve bereketli bir yıl diliyorum.

21 Ekim 2023 Cumartesi

Yeni mekan

Merhabalar. Yazın son günlerini yeni bir mekan keşfiyle geçirdim. Altınköy isimli bu küçük koyu karış karış taradım. Gerek taşlık kenarları, gerek kumluk zemini gerekse suyun berraklığıyla çok keyif aldığım bir dalış oldu. Sonuçta da uzun zamandır denk gelemediğim bir zargana ve iki adet dil balığı ile sudan çıktım. Vurabildiğim diğer zargana ise ne yazık ki yırtıp kaçtı. 


Sonrasında tekrar Milas'a düştü yolum. Bu defa pek bereketli olmasa da yine de keyfini çıkaracak kadar dalış yapma imkanım oldu. Üç dalışımın ilkinde büyükçe bir kefal, ikincisinde daha küçük bir kefal ve daha o elimdeyken yanımdan geçen bir dil balığı avladım. Son dalışıma sabah erken gittim. Ancak uzun süre yüzmeme rağmen balığa denk gelemedim. Sonlara doğru kayalıkların içindeki ufacık bir kumlukta kendini kaybetmiş olan mırmır günün ödülü oldu benim için. Herkese mutlu günler.



24 Eylül 2023 Pazar

Milas tatili

Bu aralar şansım hep tatilden yana. Uzun zamandır girmediğim kadar çok denize ve havuza girdim. Elbette bir sürü dalış yaptım. Bu yaz için son durağım Milas oldu. Daha önceden sadece yüzdüğüm koyda bu defa dalış da yaptım. Ancak rüzgar ve dalgadan dolayı görüş oldukça bulanıktı ve balıkları seçemiyordum bile. Yine de dört gün dalış yaptım. İlk gün sadece bir sargoz, ikinci gün ise sadece bir domuz balığı avlayabildim. Üçüncü dalışımda su biraz daha açılmıştı ve sabah erken girdim suya. Bunun karşılığında iri bir çupra ve kilo üstü bir levrekle sudan çıktım. Son dalışımı ise tekne turunda yaptım. Gittiğimiz koyda yarım saat kadar dolaştıktan sonra meraklı bir levrek benimle birlikte sudan çıkmaya razı oldu. Tabi ki hepsi taze taze ve keyifle tüketildiler. Son günü ise yine keşif dalışına ayırdım. Yüksek dalgalara rağmen görüş iyiydi. Akşam saati suya girdiğim için etraf balık kaynıyordu adeta. Kayaların altında iri iri sargozlar karagözler fırlarken, büyük çupralar umursamaz bir şekilde yanımdan geçiyorlardı. Eğer kışa doğru tekrar gidebilirsem Milas'a çok bereketli olacak sanırım. Sağlıklı günler






Çanakkale tatili

 Merhabalar. Uzun yıllar sonra Cem abimle yeniden karşılaşmak nasip oldu. İstanbul'da beraber çalıştığım abim Çanakkale'ye yerleşmişti. Uzun zamandır ziyaretine gitmek istiyordum ancak kısmet olmamıştı. Bu yaz Çanakkale'de olmamı gerektiren bir işim olunca bu fırsatı değerlendirerek abimin ziyaretine gittim. İki defa da dalma şansı yakaladım. Yıllar sonra yine Geyikli tarafında suya girdim. İlk dalışımda kiloluk bir ahtapot karşıladı beni. Kayanın altında saklanırken bulduğum ahtapotu yerinden çıkarmam çok uzun sürmedi. Yine atış yapmadan yakaladım ve söndürdüm ahtapotu. İkinci dalışımda çimento fabrikasına yakın bir yerde oldu. Ancak havadaki yoğun toz, deniz yüzeyini de kapladığı için zor bir av oldu. Ancak suyun altındayken net bir görüşüm oluyordu. Nefes almak için yüzeye çıktığımda ise tozun ciğerlerime dolduğunu hissediyordum. O yüzden kısa kestim dalışı ancak uzak bir atışla güzel bir levrek ve ardından bir kikla alabildim. Bütün avları Cem abim ve ailesiyle birlikte taze taze tükettik. Keyifli bir yeniden karşılaşma oldu benim için.



Gülbahçe'de ısınma turları

 Merhabalar. Yeni mekanım Gülbahçe'de genellikle keşif amaçlı geziler ve dalışlar yapsam da arada bir ka. defa zıpkınla suya girme şansım da oldu. Burada ki ilk arkadaşım Mustafa abiyle birlikte yaptığımız Karaburun turunda Hamzabükü koyunda ilk zıpkın avıma çıktım. Fok balıklarının yuvaları olduğu söylenen koyda, belki bir tanesiyle karşılaşırım heyecanı ve korkusu arasında gidip gelirken, avlamasını sevdiğim balıklardan olan bir kiklanın kayaların arasında takıldığını gördüm. Kayanın bir ucundan bakmak için dibe indiğimde onun da bana baktığını gördüm ve düzgün bir atışla ilk balığımı almış oldum. Kısa bir dalışın ardından diğer koyları da ziyaret edebilmek için sudan çıktım. Sonraki günlerde de Gülbahçe'de gözüme kestirdiğim iki koyda daha daldım. İlk koyda sadece bir kefal vurabildim. İkinci koyda da uzun zamandır görmediğim dil balığı ve barbun avladım. Gülbahçe'de dip yapısı genelde yosunluk ve berrak. Sıkıntılardan biri körfezin girişinde konuşlu balık ve midye çiftlikleri. Bunlar yüzünden balıklar pek iç kesimlere gelmiyor. O yüzden görebildiğim çeşit sayısı az ve bireyler genelde küçük. Ayrıca rüzgar ve uçurtma sörfü aktiviteleri yüzünden su yüzeyi sürekli dolu ve bu da balıkları kaçırıyor. Umarım kışa doğru daha bereketli dalışlar yapabilirim. Sevgiyle kalın.




1 Temmuz 2023 Cumartesi

Birikmiş dalışlar

Uzun zamandır seyrek yaptığım dalışlar yüzünden yazılarımı da epey aksattığımı fark ettim. Son dalış yazımı 2021 kurban bayramı için yazmışım. Sonrasında yine aynı dönemde iş yerinden bir arkadaşımla Zeytineli'nde kapsamlı bir dalışa gittik. Dört kişiydik ve teknemiz de vardı. Sabah erken çıktığımız yolda ben arkadaşımla öğlene kadar dalmayı, onun babası ve amcası da tekneden oltayla avlanmayı planlamıştık. Ancak işler umduğumuz gibi olmadı. Planladığımız gibi sabah erkenden suya girdik ancak dalış noktasına gelmeden yediğim poğaça ve içtiğim portakal suyu kısa süre sonra midemi zorlamaya başladı. Yaklaşık iki saat kadar direndim ancak iyice kötü olunca sudan çıkmak zorunda kaldım. Arkadaşım da benimle birlikte çıktı ve teknedekiler gelip bizi aldılar. Ben bir kefal ve sarpa vurmuştum, arkadaşımda ise bir sarpa vardı. Pek kendime gelemediğim için resimler temsilidir. Bu dalıştaki temel amaç arkadaşın dalış tecrübesini artırmasıydı aslında. O yüzden agaşonlarımı ve taş altı arayışlarımı görmesi için genelde yan yanaydık. Hem iyi, hem de başa gelebilecek suda rahatsızlık gibi kötü bir durumu gördüğü için onun açısında oldukça verimli olduğunu düşünüyorum. Vurduğu ilk balık da sonrası için heveslenmesini sağladı. Tekneyle de oltaya devam ettik bir süre ancak ben sadece yattım sudan çıkana kadar. Daha keyifli bir gün olmadığı için üzgünüm, ama temel bir kuralı bana hatırlattığı için iyi oldu. Asitli içeceklerden ve dolu mideyle dalıştan uzak durmak gerek.




İkinci dalışım ise haziran 2022de oldu. Yeni iş yerimden yine benim gibi dalışa meraklı olan bir arkadaşımla Karaburun tarafına geldik. Bir diğer arkadaşımız ise yüzmek ve bize eşlik etmek için yanımızdaydı. Arkadaşımda havalı zıpkın vardı ve bir noktada şiş kayanın altına taktırıp kaybettiği için dalış sonunda epey öfkeliydi ve sadece ufak bir sargoz alabilmişti. Ben ise uzun bir yüzüşün ardından çıkışa yakın önümden geçen iki ispendek ve bir barbunu almayı başardım. Keyifli bir gün olmuştu benim açımdan.




Yine aynı yaz çocuklarımla birlikte gittiğim Kayra'da maskeyle keşif yaparken gördüğüm küçük ahtapotla bir süre oynadım ve bıraktım. Ancak o paletime tutunarak kıyıya kadar benimle gelince, çocuklar için gün boyu eğlence oldu. Ama sonrasında ahtapotu denize geriye bırakmayı ihmal etmedik tabi ki.



Bu sene (Haziran 2023) ise Ören'de iki defa dalış yapma şansı buldum. Kayalık ve derinlikli yapısıyla ilgimi çeken Pelitköy'de iki ayrı günde dört balık almayı başardım. İlk olarak bir kikla denk geldi ve hala nişancılığımı kaybetmediğimi görmek açısından sevindiriciydi benim için. Sonrasında denk gelen iri barbunu tam kafasından vurdum ancak şiş yırtıp çıktı. Balık hareketsiz yerde kalınca ben de şişi toplamaya giriştim. Tam balığı alacakken birden canlanan yarım kafalı barbunu yaklaşık 10 dakika takip etmek zorunda kaldım ve nihayet yorgun düşüp kendini bırakınca alabildim. Sonrasında 5-6 metre derinlikte bir kaya altında süzülen eşkina grubundan bir tanesini almayı başardım. Su hala serin olduğu için çok uzatmadan çıktım ve eve gittim. Sonraki hafta aynı yerde tekrar kısa bir dalış yaptım ve bir barbun daha aldım. Kayanın dışında gördüğüm kiloluk eşkina ise ben ona ulaşamadan kaya altına girdi ve karanlıkta kayboldu. Fenersiz, hatta palet, maske, zıpkın haricinde ekipmansız daldığım için onu bulamadım. Sonraki gün ise Ören'de babamlarla sahil kenarında bir kafeye gittik. Ben sadece maskeyle yüzmeye gittim ve kıyıları, iskele altlarını ve kayalıkları tarayarak biraz deniz kabuğu topladım. Deniz kızı kayasının orada ise akşam suyunda avlanmaya çıkmış bir ahtapotla karşılaştım. Oldukça iri (3kg üzerinde) olan ahtapotu hemen ensesinden yakaladım. O da bana sarıldı doğal olarak. Kıyıya yakındım ve hemen çıktım. O sırada plajda olan bir sürü insan merakla etrafıma üşüştüler. Onlara ahtapotu gösterirken kollarım vantuz izleriyle dolmuştu. 






Bu sene emeklilik işlemlerimi başlattığım ve Urla Gülbahçe'ye yerleştiğim için, daha sık dalışa gidebilmeyi umuyorum. Daha güzel ve heyecanlı hikayelerle ve bereketli avlarla dolu yeni yazılarımı sabırsızlıkla bekliyorum. 

24 Temmuz 2021 Cumartesi

Kurban Bayramı Tatili




 

Merhabalar. Uzun süredir dalış yapamıyordum. Uzun kurban bayramı tatili hem çocuklarımla birlikte olmak hem de az da olsa dalış yapabilmem için fırsat sağladı bana. Tatilin ilk günü babamların yanına Ören'e geçtim. Sadece maske ile yaptığım ilk yüzüşümde kaya arasında bir ahtapot gördüm. O esnada alamadım ahtapotu ama yerini kafama yazdım. Sonraki yüzüşümde uzunca bir dal parçası ile gittim kayanın yanına. İyice içeri kaçan ahtapot görünmüyordu ancak dal parçasını kayanın arasına sokunca orada olduğunu anladım. Bir süre karşılıklı dal parçasını çektik. Sonra ahtapot dayanamadı ve dal ile birlikte oyuğundan çıktı. O çıkar çıkmaz ensesinden yakaladım. Birbirimize sarılarak kıyıya kadar geldik. İlk günden yine geçen seneki gibi çıplak elle ahtapot yakalamış oldum. 

Sonraki gün kızlarımı almak için sabah erken Dikili'ye gittim. Tabi ki biraz daha erken gittim ve bir saat kadar dalış yaptım. İlk girişte bir pisi aldım hemen. Biraz da boş çıkmamak için yaptım bunu. Sonra her zamanki merama yüzdüm. Orada bir grup eşkina beni bekliyordu sanki. Ancak uzun zamandır dalmıyor olmanın etkisiyle, avcılık yeteneklerimi kaybettiğimi ilk atışımda acıyla fark ettim. Hiç alakasız yere giden şişle birlikte eşkinalar da dağıldılar ve mera bir anda boşaldı. Canım sıkıldı biraz ama yine de dolaşmaya devam ettim meranın üzerinde bir süre. Gelen giden olmayınca her zaman ki rotamı izleyerek kıyıya doğru yol almaya başladım. Orta suda karşıma çıkan iri sivri burun karagöze tereddütlü bir atış yaptım ancak isabeti sağlayınca keyfim yerine geldi. Dönüş yolu boyunca üç tane de mırmır vurmayı başardım. Sonrasında nostaljik amaçlı bir papağana atış yaptım ve onu da vurdum. Çıkışa yakın karşıma çıkan pisi balığını da atış yapmadan, sadece şişi saplamayı deneyerek aldım. Aklım kaçırdığım eşkinalarda kalsa da keyfimi yapmış olarak sudan çıktım ve kızlarımı aldım.

Bayramı kızlarımla birlikte yüzerek, deniz kabuğu toplayarak ve iskeleden atlayarak geçirdim. Onların geri döneceği gün yine Dikili'de dalış yapmak üzere hazırlığımı yaptım. Suya girdim ve yine merama doğru yüzdüm. Bu defa bir sinarit grubu dolaşıyordu merada. Ancak yüzeyde de Dikili Su Sporlarının teknesi arkasında muz ya da koltukla birlikte dolaşıyordu. Gözüm sürekli onların çıkışını kontrol ederken, sürekli hareket halinde olan balıkları çekmeyi de beceremedim. Bu arada bir de Sahil Güvenlik botu devriye atarken yanıma geldi. Teknenin hareketlerini kontrol etmektense beni kıyıya yönlendirmek daha kolaylarına geldi. Zaten bir balık peşine riske girmeyi doğru bulmadığım için kıyıya doğru yöneldim ben de. 3-4 metre derinlikte dolaşmaya ve mırmır toplamaya başladım. Dört mırmır aldıktan sonra iki tane de papağan vurdum. Derken Sahil Güvenlik yine yanımda belirdi. Bu defa kısa süreli bir tartışma yaşasak da sıkıntı büyümeden sorunu çözdük. Onlar devriyelerine dönerken ben de bir süre daha dolaşıp sudan çıktım. Kısaca dalış yapmış olsam da tam keyfine vardığımı söyleyemem. Umarım rahatça dalabileceğim mekanlara gidebilirim bu yaz.