22 Ağustos 2015 Cumartesi

Deniz bitiyor



Merhabalar. Ağustosun sonu yaklaşırken denizdeki balık çeşidi ve sayısı da hızla azalıyor. Cuma öğleden sonra yaptığım dalışta, kayda değer bir şey göremediğim için pisilerle yetinmek zorunda kaldım. Sonuçta sekiz pisi, bir papağan ve bir de mürekkep balığıyla tamamladım günü. Yırtıp kaçan kefal ise günün üzüntüsü oldu benim için. Cumartesi günü ise öğlen attım kendimi suya. Sabah kızımla yüzerken gördüğüm kefaller ve sarpalar, ben zıpkınla suya girince adeta yok oldular. Gittikçe hırçınlaşan dalgalar da iyice yormaya başladılar beni bir kaç gündür. Yine de kendi merama doğru yüzdüm. Yolda bir mırmır vurmayı başardım. Gördüğüm kalabalık bir grup ise yanaşmama izin vermeden dağıldı. Açıktaki merama giderken önüme çıkan bir izmariti suya dalmadan vurmayı başardım. Gördüğüm bir lastiğin içindeki kiloluk ahtapotu, bu defa atış yapmadan aldım. Tecrübe insana bir şeyler kazandırıyor demek ki. Meramda bir kaç agaşon yaptım ama gelen giden olmadı. Dönüşe geçtiğimde yosunların içinde yatan iri mırmırı fark ettim. Daldım ve atışımı yaptım ama ıskaladım. Balık beni ve zıpkını fark etmeden orada yatmaya devam etti. Zıpkınımı kurdum ve bu defa balığı yandan görecek şekilde daldım ve yine atış yaptım. İnanılmaz bir şekilde balığı ıskalamayı yine başardım. Şişi hala fark etmemiş olan mırmır nihayet beni görünce uzaklaşmaya karar verdi. Hareket halindeki küçücük izmariti vurabilen ben, hiç tepki vermeden yatan kocaman mırmırı iki defa ıskalamayı başardım. Nasip değilmiş demek ki. O sinirle karşıma çıkan bir mırmır grubundan da istediğimi alamadım. Biraz sakinleştikten sonra bu defa tek gördüğüm bir mırmıra atış yaptım. Şiş girmese de balık aldığı yaranın etkisiyle olduğu yerde dönmeye başladı. Ben de üzerine atlayıp yakaladım. Biraz olsun moralim düzelmişti. Kıyıya doğru devam ederken kumun üzerinde dolaşan çuprayı gördüm. Bir süre takip ettim. Kafasını kuma gömdüğü anda ben de daldım. Beni fark edene kadar aynı seviyeye gelmiştik bile. O gitmekle gitmemek arasında bocalarken isabetli bir atış yapmayı başardım ve çupra günün son balığı oldu. Bundan sonra sabah erken çıkmak gerek. Çünkü kıyılar öğlen başlıyor bulanmaya. Bu yüzden hiç kefal avlama şansı bile bulamıyorum. Herkese sağlıklı günler.

18 Ağustos 2015 Salı

Uzun yüzüş


Merhabalar. Bugün ne zamandır yapmak istediğim bir şeyi yaptım ve şehir merkezinden dalarak tüm kıyı boyunu taradım ve yaklaşık iki kilometrelik bir yüzüşle kendi merama ulaştım. İlk girdiğimde gelen iri kefal grubundan bir tane aldıktan sonra neredeyse kendi sınırıma kadar boş yüzdüm. Gördüğüm iri sivriburun karagözler ve sarpalar yanaşmadılar. Kendi sınırlarıma geldiğimde epey üşümüş ve yorulmuştum. Ama adeta av yeni başlamıştı. İlk gelen küçük mırmırı aldım. Ardından kendi merama doğru yüzerken bir pisi ve ustura almayı başardım. Kendi merama geldiğimde iri bir çupra ile karşılaştık ve birbirimize baktık. Atışımı yaptım ama kaderine razı bekleyen balığa isabet ettiremedim. Bir daha böyle uysalca bekleyen çupra göremem herhalde. Hemen ardından iri bir kiklayı da ıskalamayı başardım. Yorgunluğa verip geri dönerken bir ustura daha vurdum. Karşıma çıkan iri bir mırmıra düzgün bir atış yapmayı başardım ancak sırtından yırttı. Büyük bir yarayla fazla uzaklaşamayan hayvanı neredeyse korkudan öldürecektim. Üstü üste beş defa ıskalamayı başardığım balığı nihayet aldığımda hayvanın takati de bitmek üzereydi zaten. Uzun zamandır ilk defa gördüğüm bir vatozun yanında dikkatimi çeken dil balığını biraz da vatozun kuyruğundan çekinerek vurabildim. Çıkışıma yakın kıyıda gezinen bir kefali daha vurdum. Böylece sekiz balık ve dört saatlik bir yüzüşle günü tamamlamış oldum. Herkese sağlıklı günler diliyorum.

17 Ağustos 2015 Pazartesi

Küçükler



Merhabalar. Kısa bir aranın ardından tekrar dalış hayatına geri döndüm. Ancak meralar bomboş. Olanlar da hep ufak bireyler. Yine de değişik balıklar avladığım için şanslıyım. İlk gün dalışımda bir pisi, bir barbun, bir dil, bir papağan ve bir mırmır vurdum. Ayrıca ilk defa gördüğüm deniz tavşanlarından birisini de kızlarımın görmesi için eve getirdim. Ayrıca bir deniz minaresi ve kırmızı deniz yıldızı da listede yerini aldı. İkinci gün dalışımda ise her zaman ki meramda eski bir otomobil lastiğinin içinde gördüğüm ahtapotu yerinden çıkaramayınca atış yapmak zorunda kaldım. Ancak şişim lastiğe saplanınca onu yerinden sökmek için epey uğraştım. Neyse ki ahtapot hemen öldü de ben lastikle uğraşırken sağıma soluma dolanıp beni engellemedi. Dönüş yolunda ise bir tane mürekkep balığı, bir pisi ve bir de izmarit vurdum. Umarım sonraki dalışlarım daha verimli olur. Herkese sağlıklı günler.

10 Ağustos 2015 Pazartesi

Akşam sefası

Merhabalar. Bir haftalık İzmir sürecimin ardınddan Dikili'ye geri döndüm. Ama dalışa gidebilmek için pazartesi akşamını beklemek zorunda kaldım. Akşam yemeğimizi yerken gitmeye karar verdim. Suya girdiğim saat yedi buçuktu ve güneşin batmasına az kalmıştı. Bu kısa sürede hiç durmadan kendi merama gittim. Orta suda yüzen sivri burun karagözlerden birini aldım. Ancak ipe dolandığı için çözmekle epey vakit kaybettim. Bu yüzden diğerleri kaçtılar. Oradan kıyıya doğru yönelmişken suyun üzerinde yüzen futbol topunu fark ettim ve gidip aldım. Kıyıya geldiğimde de plastik bir top beni bekliyordu. Adeta balıktan çok top vardı denizde. İskelenin oradaki kayalıklarda vurduğum iri sargozla balık ve top sayılarını eşitledim. Çıkışıma yakın önüme gelen ufak sargozu da hem şişi boşaltmak, hem de toplardan daha fazla balıkla dönmek için vurdum. Denizden topladığım ilginç şeylere iki adet top da eklenmiş oldu böylece. Bir plastik sandalye, makarası ve oltalarıyla birlikte bir olta takımı, muhtelif sayıda maske ve gözlükten sonra top toplamak da ilginç oldu. Herkese keyifli günler.

2 Ağustos 2015 Pazar

Görünenler


Merhabalar. Bu hafta sonu yine Dikili'de bir kaçamak dalış yaptım. Akşam üzeri girdiğim suda karşıma çıkan ilk mırmırı vurunca güzel bir av günü olacak sanmıştım. Ama sonrası tam bir fiyaskoydu. Her zaman ki meramda bir hareket yoktu. Yine de hastalığımın etkilerini atıp atmadığımı anlamak için agaşona yattım. Çıkmak üzereyken gelen paket çok heyecanlandırdı beni. Pakette iri sarpalar, karagözler, mırmırlar, küçük akyalar ve sinaritler bir aradaydılar. Bunları gördükten sonra oldukça uzun süreli bir kaç agaşon yaptım peşpeşe. Ancak her seferinde paket etrafımda dolaşmasına rağmen, atış menzilime giren balık olmadı. Dip suyunda üşüdüğüm ve uzun süreli agaşonlarla kendimi zorladığım için pes ettim kıyıya yöneldim. İki pisi ve bir küçük ustura balığını yolda aldım. Kıyıya yakın bir yerde gördüğüm bir metrelik kazık kuyruk vatozu açığa doğru kovaladıktan sonra çıktım. Umarım o gördüğüm pakede atış yapma şansı yakalarım bir gün. Herkese bereketli günler.