25 Haziran 2015 Perşembe

Kille Koyu

Merhabalar. Çarşamba günü çocuklara bakmak için işten izin aldım. Öğleden sonra ise tamamen boştum. Bahadır ile birlikte Kille koyuna gittik. Vakitsiz bir dalış programı olduğu için su oldukça sakindi. Kıyılar tamamen boştu. Ancak açığa doğru dönen buruna yaklaştıkça tek tük balıklar görünmeye başladılar. Günün tek balığını da burunun orada aldım zaten. Gelen üçlü bir akya palazı grubundan en arkada kalanına isabetli bir atış yapmayı başardım. Sonrası ise sadece yüzmekle geçti diyebilirim. Bahadır'ın sırt ağırlığını da alınca inişler kolay çıkışlar zor olmaya başladı. Bu yüzden nispeten sığ yerlere inip çıkmaya başladım. Neredeyse bir sonraki koya kadar yüzdük. Bahadır iki tane küçük sargoz aldı. Ancak tatmin edici bir balık göremedik. Dönüşte karşımıza iki defa akya grubu çıktı. İlk gruba atış yapma şansı bulamadık. Ancak ikinci gruba atış yapabildik. Kiloluk akya palazları suyun içinde çok güzel görünüyordu. Bahadır ıskalarken, ben de ancak balığı çizebildim. Mesafe mi uzaktı, ip mi dolandı anlayamadım. Ancak balıklar etrafımda döndüğü için suyun altında zıpkını yine kurmaya çalıştım. Şişi taktım, ipi düzelttim ancak lastiği germeye nefesim yetmedi. Ben yüzeye çıkınca da akyalar uzaklaştılar. Yaklaşık dört saat yüzdük ve neredeyse elimiz boş sudan çıktık. Yine de keyifli bir gün oldu. Herkese mutlu bir yaz diliyorum.

6 Haziran 2015 Cumartesi

Ailece İnlice



Merhabalar. Yine Bahadır ile sözleşip, bu defa aileleri de programa dahil edip İnlice'ye gittik. Öğleden sonrayı bulmuştu suya girişimiz ancak suyun  berrak oluşu isteğimizi arttırdı. Ama Bahadır yine şanssızlık yaşadı ve maskesi koptu kısa bir süre sonra. Kızının maskesiyle devam etti ama gördüğünü söylediği iri çupraları ne yazık ki dizgisinde göremedik. Bense uzun bir süre boş dolaştım. Bahadır'ın maskesinin koptuğu yerde yirmi santimetrelik iri bir barbun gördüm ve ensesinden vurarak almayı başardım. Bu sezonun ilk barbunuydu bu. Uzun zamandır da bu kadar iri bir barbun vurmamıştım. Devamında açıkta tepesi görünen kayalıklara yüzdüm. Gelen küçük bireylerden oluşan bir yaladerma sürüsünden balık almayı başaramadım. Bir süre derin suda oyalandıktan sonra tekrar kıyıdaki kayalıklara döndüm. Bahadır yorulmuştu ve çıkıyordu. O çıkarken baktığım bir kayanın altında iri sargozu gördüm. Sakin bir şekilde pozisyonumu aldım ve yan verdiği anda tam yanağından balığı vurdum. Şişin balığın içinden geçtiğini ve kayanın derinliklerinde kaybolduğunu, hemen ardından da balığın ipe geçmiş bir şekilde aynı yolu izlediğini gördüm. İpe yüklendim ancak şiş geri gelmedi.Zıpkını bırakıp kayanın öbür tarafına dolandım şişi oralarda bulur muyum acaba diye düşünerek. Ancak o taraf kapalıydı. Ne yapacağımı kara kara düşünerek balığı vurduğum noktaya geri geldim. Bir de gördüm ki, kendini kaybeden balık ipe dolana dolana kayanın dışına çıkmış. Keyifle balığı tuttuktan sonra şişi de rahatlıkla aldım. Balık çıkmamış olsaydı uzun bir süre uğraşmış olacaktım.Biraz daha yüzdüm ancak çupralardan eser yoktu benim için. Geniş kaya altlarını taradım ama hep boştular. En sonunda bir kayanın altına bakmak için inerken, kayanın üstünde şaşkın şaşkın bakınan sargozu gördüm.İlk şaşkınlığını atlatan ben oldum ve net bir atışla tam gözünden vurdum balığı. Ardından da dalışı sonlandırarak çıktım. Hiçbir balığı yaralı bırakmadığım için ve vurduklarımın etine de bir zarar gelmediği için güzel bir dalış ve av günü oldu benim için. Herkese keyifli günler diliyorum.