21 Eylül 2012 Cuma

Dikili 2012 sonu

Akşam kurulacak olan sofradaki eksikleri tamamlamak için sabah erkenden suya girmek için hazırlandım. Ancak denizde kötü bir sürpriz beni bekliyordu. Su bir karış önümü göremeyeceğim kadar bulanıktı. Yine de kayalıklara kadar yüzdüm. Durum değişmediği için geri döndüm ve sudan çıktım. Uykumu bırakıp denize gittikten sonra beş dakika bile yüzemeden geri dönmek moralimi bozmuştu. Yine eksik balıkları tamamlamak için akşam üzeri dörtte yeniden suya girdim. Açıklar iyi gibi olsa da sabah ki bulanıklığın etkisi sürüyordu hala. Her zaman ki merama gittim. Yolda gördüğüm bir pisiyi kızım için vurdum. Meramda yine melanurlar, izmaritler ve kupesler cirit atıyordu. Ancak hedefim farklıydı. Biraz büyük balık vurmam gerekiyordu. Bu yüzden yazılı hanileri kovaladım. Bir tane vurdum ancak gördüğüm diğer iki tanesi hemen yuvalarına kaçtılar. Bir süre orada takıldım ancak sonuç alamadım. Meranın uzantılarını tarayarak dönüşe geçtim. Gördüğüm bir kiklayı, nihayet vurabildim ve akşam yemeği için gerekli olan sayıya ulaştım. Hızla dönüşe geçtim. Kıyıya doğru su iyice bulanmaya başlamıştı. Yine de bir pisi daha görmeyi ve almayı başardım. Kayınpederim de küçük bir tane yazılı hani vurmuş ve bulanıklık yüzünden çabuk çıkmış sudan. Akşam ahtapotları, kalan balıları ve taze vuralanları üç aile tükettik. Böylece balık stoklarını tüketmiş olduk. Yeniden avlanmak için bahanem oldu böylece. Herkese sağlıklı günler.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder