28 Haziran 2014 Cumartesi

Dikili'de 2014 sezonu açılışı

Merhabalar. Cuma gecesi ailemi bırakmak için geldiğim Dikili'de cumartesi sabahı suya girmeden duramazdım. Sabah yedide suyun içindeydim ve doğruca özlediğim kayalık merama gittim. Yumuşak yapısından dolayı eskiden daha sıkı olan oyukların arası oldukça açılmıştı meramda. Ama canlılık ve görüş çok güzeldi. Şöyle bir taşların altına bakmak için sekiz metreye indiğimde etrafımda sinaritler, çipuralar, mırmırlar ve karagözler dolanmaya başlayınca gözlerim açıldı birden. Hemen satıha çıkıp biraz nefeslendim. Ardından agaşonlara başladım. Dip süremin oldukça kısaldığını ve bu yaz çok fazla egzersiz yapmam gerektiğini farkettim doğrusu. Süre kısa olunca etrafımda dolaşan güzellikleri menzile sokmak bir türlü nasip olmadı. Nihayetinde meraklı ve iri bir sivri burun karagöz zıpkının ucuna gelme cesaretini gösterdi ve akşam eve misafir olmayı kabul etti. Dikili sezonunu da güzel bir parçayla açmış oldum böylece. Orta suda dolaşan iri izmaritlere ve küçük kupeslere aldırış etmeden agaşonlara devam ettim. Bir seferinde önümdeki kalabalığın içinden yavru bir turna geçince iyice şok oldum. Dikili'de daha önce böyle turna gezdiğini görmemiştim. Ardından eski dostum kaplumbağa ile karşılaştık. Bu defa benden korkup kaçmadı. Ben de iyice sokulup şişin ucuyla kabuğunu dürttüm. "Niye rahatımı bozuyorsun?" der gibi ters ters bakarak uzaklaştı benden. Daha sonra iki tane mırmır vurmayı başardım. Ama bir tane mırmırı da yaralı bıraktım ne yazık ki. Çıkacağıma yakın gördüğüm ustura balığı kıpırdamadan durmaya devam edince hem zıpkını boşaltmak hem de deneme amaçlı dikey bir atış yaptım. Tam ensesinden vurduğum balığı nostalji yapmak için şişin ucunda bırakarak karaya çıktım. Ne de olsa acemilik günlerimde bunlardan çok vurmuştum. Bir kaç gün buralardayım. Sanırım tüm siteyi doyuracak kadar balık avlayabilirim gidene kadar. Herkese sağlıklı günler diliyorum.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder