24 Şubat 2012 Cuma

Dalaman'dan baraküda







Yine İlker abimle çıktığımız bir av gününde yaklaşık iki saat boş boş dolaştık. Sadece İlker abimin gösterdiği küçük bir sargoz vardı dizgimde. Bizi hiç boş çıkarmayan meramıza geldiğimizde iki saattir boşuna dolaştığımızı hemen anladık. Daha gelir gelmez İlker abim iri bir barbunu kaldırdı. Ben de önüme çıkan meraklı bir çomak balığını net bir atışla avladım. Biraz ilerledik. Önümden geçen levreğe atış yapamadım ve ilk defa bu hayrıma oldu. Kayaların arasından gördüğüm iri baraküda daha kıpırdamadan kafasına net ve temiz bir atış yaptım. Ensesinden giren şişin etkisiyle baraküda bir hamle yaptı ve ardından burun üstü kuma çakıldı. Bu iri balıkla hiç uğraşmamış oldum bu sayede. Sevinç çığlıkları atarak balıkla beraber kıyıya çıktım. Benim çığlıklarıma anlam veremeyen İlker abimde o esnada yaklaşık bir kiloluk bir turnayla uğraştığından yanıma geç geldi. Baraküdayı gördüğünde o da kısa süreli bir şok yaşadı. Sevinçten bağırırken şnorkeli ağzımdan çıkarmayı unuttuğum için beni bir şeyin ısırdığını düşündüğünü söyledi. Kolumdan büyük baraküdayı dizgiye taktım ve dalışa devam ettik. İlker abim bir turna daha vururken, gösterdiği ispendeği de ben aldım. Artık yeter diyerek dalışı sonlandırdık. Trofe avla güzel fotoğraflar çekildik. Eve geldikten sonra önce küçük balıkları temizledim ve baraküdaya geçtim. 90 santimetre ve 3 kilogram gelen bu hayvan sivri dişleriyle bir kez daha gözümü korkuttu. Balığı görüşüm ve atışım arasındaki kısa sürede heyecana ve telaşa kapılmadığım için kendimi bir kez daha tebrik ettim. Herkese bol trofeli ve kazasız dalışlar.

1 yorum:

  1. giderayak bütün şansım sana geçiyor:)) tekrar tebrikler..

    YanıtlaSil