28 Mart 2017 Salı

Karaburun dalışı

Merhabalar herkese. Uzun bir aradan sonra nihayet tüplü dalış yapma imkanı buldum. Cumartesi günü Karaburun'da bulunan Ege Octopus Dalış Merkezi'nde Veysel Perin ve Meriç hocam eşliğinde iki dalış yaptım. Aradan geçen yedi yılın etkisiyle teçhizatımı hazırlamakta biraz zorlansam da sonuçta her şey yolunda olarak suya girmeyi başardım. İlk dalışımızı 18 metre civarında gerçekleştirdik. Maskem su aldığı için epey bir tahliye yaptım. Gördüğüm küçük deniz tavşanı ise bu dalışın güzel noktası oldu. Resmini çekemedim ama aşağıdaki resimde bulunan deniz tavşanı ile aynı olduğunu söyleyebilirim. Yarım saat kadar su altında kaldıktan sonra çıkışa geçtik. Ancak ufak bir sorunla karşılaştım. BC'de bulunan havayı tahliye edemedim bir türlü ve normalden çok hızlı yukarı çıktım. Aşağıda Meriç hocayı ve diğer arkadaşımı görebiliyordum ve beni arıyorlardı. Neyse ki bir süre sonra 3-4 metre yukarıdan onlara baktığımı fark edebildiler. El işaretiyle bana ne olduğunu sordular. Tahliye butonuna bastım ve hava çıkmadığını gösterdim. Meriç hocam da  tahliye butonunu baş seviyesinin üzerine kaldırmam gerektiğini gösterince bu basit fizik kuralını atladığımı fark ettim. Tabi sonra hava tahliyesi mümkün oldu ama dalış da bitmiş oldu. Botumuz biz aldı ve kıyıya döndük. Tüpleri değiştirip dinlendikten sonra ikinci dalış için yola çıktık. Bu defa ekip olarak daldık. Ben yine acemilik ve avcılıktan kaynaklanan davranışlarıma devam etsem de keyifli bir dalış oldu. Bir kaç karagöz ve bir sinarit gördüm. Bir ara beni durdurdular suyun içinde. Epey bir çekiştirdiler ama ne olduğunu anlayamadım bir türlü. Dalışı bitirip bota çıktığımız zaman söyleyebildiler dertlerini ancak. Meğer tüpü tutan mekanizma gevşemiş ve tüp sırtımdan kaymak üzereymiş. Neyse ki tecrübeli bir ekiple dalıyordum ve müdahale ettiler. Bunların hepsi olabilecek aksaklıklar ve tecrübeler. Keyifli ve güzel bir dalış günü oldu. Umarım bundan sonra daha sık dalış yapma imkanı bulurum. Herkese mutlu günler.





10 Mart 2017 Cuma

Anasınıfında ders

Merhabalar,
Dalış tutkumu genç beyinlere aşılamak için güzel bir fırsatım oldu. Küçük kızım Defne'nin ana sınıfı etkinliğine katıldım. Aslında velilerin yaptıkları işleri tanıtmak için yapılan bir etkinlikti. Ancak ben bunu daha eğlenceli bir hale getirmek istedim ve sanırım başardım da. Her ne kadar 5 yaş grubu çocuklara, çok sevdiğim denizi anlatacak olsam da, epey bir hazırlık yaptığımı söyleyebilirim. Öncelikle onların seviyesine inmem gerekiyordu tabi ki. Anlatacaklarımı ona göre kafamda şekillendirdim. İlgilerini çekebilmek ve sürekli iletişim halinde kalabilmek için çocuklarla, küçük bir sunum hazırladım ve sunumun içine onların ilgilerini canlı tutacak sorular yerleştirdim. Defne'min okuluna giderken, büyük kızım Özüm'ü de aldım okulundan ve o da bize katılmış oldu böylece. Sınıfa ilk girdiğimde hepsi merakla bana bakıyordu. Önce tanıştık: "merhaba çocuklar, ismim Umut, ama siz bana kısaca Defne'nin babası diyebilirsiniz" diye başlayınca hem onları güldürdüm, hem de Defne'mi onore etmiş oldum. Özüm kızımın ana sınıfı etkinliği için hazırlamış olduğum 100 Balık kitabı önlerinde, maskem elimde, sunumum duvarda olacak şekilde, elimden geldiği kadar basit bir şekilde nasıl dalındığını, balıkların çeşitlerini, deniz altının ne kadar eğlenceli ve büyüleyici olduğunu anlattım. Bir saate yakın bir süre hepsi merakla ve ilgiyle beni dinlediler. Çok güzel sorular sordular. Umuyorum ki yetiştikleri zaman hepsi denize meraklı ancak denizi korumanın da ne kadar önemli olduğunu bilen bireyler olurlar. Herkese mutlu günler, keyifli denizler diliyorum.